Master Joker
Bak şimdi, Master Joker dediğin oyunun ismi bile başka bir hava katıyor. Hani bu işin ustasıyım der gibi. Oyuna ilk girdiğinde seni böyle renkli mi renkli bir sahne karşılıyor. Tam bir “showtime” havası. Sanki Las Vegas ışıkları evin salonuna taşınmış gibi. Işıltı bol, gülücük bol. Ama en önemlisi, kazanç bol.
Beni tanıyan bilir, ben öyle her oyunu övemem. Ama bu başka. Master Joker bir şekilde seni güldürmeyi başarıyor. İlla kazandıracak diye değil ha, havasından bile moral buluyorsun. Ha kazandırıyor mu? Onu birazdan anlatacağım…
Master Joker’in en çarpıcı yanı ne biliyor musun? O sade, tek çarklı tasarım. Diğer slot oyunları gibi karmaşık değil. Bir çark var, ama içi dolu dolu. Her dönüşte başka bir heyecan, başka bir ihtimal var. Wild geliyor, çarpan patlıyor, hoop ekran yanıyor resmen. O an “yaktın beni Joker” dememek elde değil.
Bir de şu çarpan meselesi var. Ekranın tepesinde dönen koca bir çarpan çarkı var. Ana çarktan kazancı aldın mı, çarpanla bir de üstüne koyuyor. 100x geldiğinde… yok artık dedim, “bu oyun ciddi ciddi beni seviyor galiba!”
Ve tam bu noktada diyorum ki: ey Slotter, sen bu oyunu sitene ekleyerek gerçekten ince bir iş yapmışsın. Hem akıyor, hem donmuyor, hem de en önemlisi güven veriyor.
Şimdi bazen diyorsun ya, “şansım yok benim”. E normal, hepimiz öyle diyoruz. Ama işin sırrı şu: şans aslında denemekte gizli. Master Joker sana bu şansı sunuyor, hem de göz kırparak.
Slotter sayesinde ne uğraşıyorsun ne de gerginleşiyorsun. Oyuna giriyorsun, bir çeviriyorsun, hop bonus geliyor. O kadar kolay ve keyifli ki… bir an insan “bu kadar mıydı hayat?” diyor. O derece!
İşte bazen bir Joker lazım insana. Hayatına renk katacak, moral verecek, bazen de cüzdanını şişirecek.
Hayatta çoğu zaman kazanmayı beklerken kaybediyoruz ya… Master Joker tam tersini sunuyor. Beklemediğin anda gülümsetiyor seni. Bir bakmışsın moralin yerine gelmiş. Belki çok şey değil ama o küçük kazanımlar, insanı hayata döndürüyor.
Ve bir bakmışsın, son dönüşte çıkan o büyük çarpan, sadece hesabını değil… ruhunu da sevindirmiş.
Vallahi arkadaşlar, şimdi dürüst olayım. Adı Fortune Spells diye geçiyor ama öyle Harry Potter moduna…
Yahu bu Medusa yok mu... Taş kesiyor insanı. Öyle mecaz falan değil ha, bildiğin taş…
Saray Rüyası... ismi bile insanın içini ısıtıyor be. Hele ki bizim gibi sabah metrobüsle işe…
Fruit Party 2… Ya şimdi şöyle söyleyeyim, adını duyunca bile içim kıpır kıpır oluyor. Şaka…
Bak açık konuşayım… Gates of Olympus denen oyunu sevmeyen yoktur. Ama şimdi bir de Dice…
Şimdi sana desem ki “ekran başında oturup hem ter atıp hem para kazanacaksın”, inanır mısın?…