Fruit Party 2
Fruit Party 2… Ya şimdi şöyle söyleyeyim, adını duyunca bile içim kıpır kıpır oluyor. Şaka maka, adamlar meyveyle oyun yapmış, ama öyle böyle değil, mis gibi bir kazanç hikayesi çıkarmış. Biz sabah pazardan karpuz seçiyoruz, adamlar ekranda karpuz patlatıp para dağıtıyor. Ne güzel dünya!
Açtım Slotter’da Fruit Party 2’yi… O ne renk cümbüşü be kardeşim. Karpuz, üzüm, elma, şeftali… Hepsi bir arada. Dedim ki “bu oyunun tasarımcısı kesin markette meyve reyonunda aydınlanmış.” Ama işin şakası bi’ yana, oyuna girince bir ferahlık geliyor. Tatlı tatlı dönen semboller, bir anda patlayan kümeler… E insan ister istemez keyifleniyor.
Fruit Party 2’nin en güzel yanı ne biliyor musun? Hiç öyle karmaşık hikâyelere, gereksiz özelliklere bulaşmıyor. Spin at, kümeyi yakala, mis gibi kazan. Wild’lar var, çarpanlar var, hatta öyle bir çarpıyor ki bazen, ekranda “ne oluyoruz?” diyorsun. Üzümler patlıyor, arkadan elmalar dans ediyor… E senin yüzünde de gülücük.
Slotter’ın içinde Fruit Party 2 oynarken bir ara dedim ki, “şu çilek üçlü gelsin, bi çaya da oturalım.” Ama oyunun temposu o kadar keyifli ki, çay bile soğuyor başında. Hele free spin kısmı var ya… Orası başka bir festival. Kümeler üstüne çarpanlar, tam bir “parti” havası. Adını boşuna koymamışlar zaten.
Bak net konuşuyorum, bu oyunu başka yerde oynasan belki bu kadar tat almazsın. Slotter bu işi biliyor. Oyunun akışı, görsellerin kalitesi, kazandırma oranı… Hepsi seni oyunda tutmak için sıraya girmiş gibi. Ben bazen “bu şeftali mi patladı, ben mi?” diye ekrana dalıyorum. İşte o kadar sürükleyici.
Üstelik kazançlar da öyle göstermelik değil. Gerçekten, şöyle yüz güldüren cinsten. Ufak ufak değil, arada bam diye patlatıyor. Tatlı sürpriz gibi… Bi’ bakmışsın, ekranın her köşesinde meyve salatası olmuş, kasa da şişmiş.
Hayat bazen ekşi limon gibi gelir ama Fruit Party 2, tam da o anlarda bir kâse çilekli dondurma gibi düşer önüne. Renkleriyle, kazancıyla, neşesiyle içini ısıtır. Ve unutma, bazen en güzel partiler, ekran başında olur. Sen de Slotter’da bu meyveli eğlenceye bir şans ver… Belki de en tatlı kazancın oradadır.
Vallahi arkadaşlar, şimdi dürüst olayım. Adı Fortune Spells diye geçiyor ama öyle Harry Potter moduna…
Bak şimdi, Master Joker dediğin oyunun ismi bile başka bir hava katıyor. Hani bu işin…
Yahu bu Medusa yok mu... Taş kesiyor insanı. Öyle mecaz falan değil ha, bildiğin taş…
Saray Rüyası... ismi bile insanın içini ısıtıyor be. Hele ki bizim gibi sabah metrobüsle işe…
Bak açık konuşayım… Gates of Olympus denen oyunu sevmeyen yoktur. Ama şimdi bir de Dice…
Şimdi sana desem ki “ekran başında oturup hem ter atıp hem para kazanacaksın”, inanır mısın?…